Dana Duna Annesi :)

Şimdi tekrar okullu olan Elif kız, duyduğu şarkıları uydurmada çok başarılı maşallah...
Dana Duna Annesi, çiçeklerin ardına gitti: Dana dün annemizin kollarında yaşarken, çiçekli bahçemizin yollarında koşarken... şarkısına ait..


Okulda güzel şarkılar, oyunlar öğreniyor bize de anlatıyor kızımız.
Hala yemek konusunda sıkıntılıyız. Sevmediği yemekler "Onu çocuklar yemez, çocuklar makarna pilav yer" diyerek reddediyor...
Babamı çok seviyorum. Seni de çok seveceğim diyor bana....
Beni üzgün görünce, sen de mutlu ol, bak babam mutlu diyor. Yaz tatilinin büyük bir kısmını üzgün ve sinirli geçirince çocuğum bunu sık sık söyledi.

Kız Çocuğu Olmak...

Bir varmış bir yokmuş.
Bir zamanlar, dünya güzeli bir kız çocuğu doğmuş acemi bir annenin yuvasına.
Mutluluk ve sevinç getirmiş beraberinde kucak kucak, herkes için....
Annesi onu herşeyden çok sevmiş, aşık olmuş, canından bile çok sevmiş onu.
Ama çok zormuş bu ülkede, kadın olmak. Annesi bir kızı olduğu için çok sevinirken, acaba benim kızım  ne yapacak ilerde diye düşünmeye başlamış....
Bilemeyiz ne yapacak bu kız çocuğu, ama şu anda 3 yaşının tüm güzelliğini taşıyor ve mutluluk katıyor hayatımızı ve yakınındaki hayatlara.
Dilerim hep mutlu olur hayatında da...

Bahar Geldi :)

Evet beklediğimiz güzel pırıl pırıl havalar geldi sonunda...
Ve Elif neredeyse hergün birkaç sefer dışarda geziyor, oynuyor ve çok eğleniyor.

 Küçük bir papağan gibi söylenenleri tekrarlıyor ve çok da komik ve tatlı oluyor bu haliyle...
Birkaç Örnek vermek gerekirse söyleyebildiği yani söylemeye çalıştığı kelimelere dair:


Maden=Badem
Mamanne=Babanne
Böcet=Böcek
Pilaf=Pilav
Bayaaaaa=Boya
Del=gel
Babayta=papatya
Aped=AYPED çok seviyor elinden düşürmüyor, babasının elinden gerekirse tüm şirinliğini kullanarak alıyor.
Angry Birds oynayabiliyor ve bir yetişkin kadar başarılı, kendi kendine keşfetti :)
Belli sınırlar içersinde izin veriyoruz ama, kendisi bu sınırları esnetmek için elinden gelini yapıyor.
Şirinlik kullanmak olsun, ağlamak olsun herşeyi yapıyor...
Güzel günler gelsin dilerim hepimiz için bu bahar güzel geçsin inşallah...

Konuşma gayreti...

Evet evet Elif kızımız artık daha gayretli konuşmak için ve eskisine göre daha da başarılı...
Çok mutluyum, daha umutluyum çok yakında cümleleri de duyarım inşallah...
Ay dede, Babatya (papatya....), boya, hamur, havlu, değiş, ver gibi kelimeleri yerinde kullanıyor
Hele akşam Aype (I-pad) diyerek babasından elinden almaya çalıştı makinayı çok güldük...

Bakalım güzel günler gelsin hepimiz için dilerim...

Virüs

Evimize sinsice giren, önce kızıma, sonra bana, sonra anneme bulaşan grip virüsünü yaptığı cinsiyet ayrımcılığından dolayı şiddetle kınıyorum. İnsan eşime ve arada bize uğrayan babama da bulaşır ki ailecek bu hastalığı yaşayalım, halden anlayalım...
Artık iyileşmeye başladım çok şükür. Elif de daha iyi. Ateş geçti, burun akıntısı ve öksürük hala var. Ama artık kafamızı dik tutabiliyor ve gözümüzü açabiliyoruz en azından....

İki ileri bir geri...

Elif ciğimin öksürüğü bitti oh ne güzel iyileşti falan derken pazartesi gecesi 12:30 gibi kusmaya başladı ve zavallı yavrum sabah altıya kadar ara ara kustu yediği Pilaf ları çıkardı.
Evet PİLAF diyor ve çok seviyor. Ama o akşam üşüttüğü için midesini çıkardı ne var yok.
Sabah olduğunda yine koşturan cin bakışlı Elif geri geldi çok şükür.
Sabah okula giderken çiçekçi den bir demet Fulya alıp verdik öğretmenine hepimiz çok mutlu olduk.
Kızım ilk öğretmenine, ilk hediyesini verdi....
Bugün de mutluluk içinde bıraktım okuluna.

Hastayım, Hastasın, Hastayız, Hasta.....

Elif in öğretmeni hasta, Elif hasta, ben idare ediyorum,

Bugün okula bıraktıktan kısa bir süre sonra almaya gittim, yavrum yatacak yer arıyor, solmuş yüzü...
Başını gösterip ACIDI diyor. Grip, öksürük karışık birşeyler oldu. Annem gelecek daha iyi edeceğiz kızımı inşallah..

Niye...

En çok çocuğum hasta olduğu zaman neden okuyup da doktor olmadım ki diye kızıyorum kendime. Düşünsenize her durumunu takip edebileceğimiz, hastalığının bütün seyrini bildiğiniz bir hastanız var, canınız hem de.... En iyi tedaviyi uygulayabilirdik, hem etrafımızda güvenebileceğimiz birsürü doktor arkadaşımız falan da olurdu. Bizim ailede de, yakın çevrede de yok öyle pat diye arayabileceğimiz doktor falan . Ne  kötü. İnşallah kızımın dayısı doktor olacak 5 sene sonra....O zamana kadar aile hekimimiz en yakın adresimiz hastalıklarda...

Tasarım..

Elif in özellikle mutfak eşyalarına gösterdiği yoğun ilgiye, eşyaların dayanamaması sonucunda; evde tabak, bardak çok sık değişir oldu. Ben memnunum tabi...
Aşağıda da farklı bardak, sürahi ve şemsiye tasarımları var. Internete buldum ve çok beğendim.
Şemsiye de en sevdiye eşyalar arasında ama şu ana kadar kendisine iki şemsiye aldım. İkisi de kırıldı maaalesef.

Harika bir fincan tasarımı bayıldım.....

Daha iyi...

Kusma geçti çok şükür ve öksürük de azaldı.
Elif nihayet biraz daha rahat uyuyabiliyor artık. Tabi ben de.

Öksürük olunca gece uykusu bölünüyor sık sık. Gündüz uykusu ise 15-20 dakika ile sınırlı kalıyordu.
Çok şükür şimdi daha iyi.
Mono mia(kendi uydurduğu bir kelime) , miiiyaaav, anniş, babiş diye geziyor ortalıkta en sevimli halleri ile...